DIŞARI ÇIKARKEN in English translation

go out
gidip
çıkıp
dışarı çık
git
dışarı çıkması
gidin
dışarı çıkın
çıkarken
giderken
dışarı çıkar
out
dışarı
çıktı
çıkar
dışında
uzak
orada
gitti
çıkın
çıkış
çıkacak
on the way out
çıkarken
çıkışta
çıkış yolunda
giderken
come out
çıkıyor
gelin
çıkacak
çıkana kadar
gelir
gelen
haydi
gelecek
çıkabilir mi
dışarı çık
going out
gidip
çıkıp
dışarı çık
git
dışarı çıkması
gidin
dışarı çıkın
çıkarken
giderken
dışarı çıkar
coming out
çıkıyor
gelin
çıkacak
çıkana kadar
gelir
gelen
haydi
gelecek
çıkabilir mi
dışarı çık

Examples of using Dışarı çıkarken in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sadece yürürken ya dışarı çıkarken yürümeyiz.
Not only when walking or going out.
Evet… Neden dışarı çıkarken yaşlı bir adam gibi giyinmiş?
Yes… Why would he dress up as an old man when going out?
Dışarı çıkarken O na söylerim.
I will tell her on the way out.
yani Treyi, dışarı çıkarken gördüm.
comin'out, and he was pissed.
Biz seni gece dışarı çıkarken gördük.
We have seen you… going out at night.
Tek sorun dışarı çıkarken bir Beyaz Saray muhafızını vurmam gerekti.
The only problem was I had to shoot a White House guard on the way out.
Sonra o zenci oğIanı, yani Treyi, dışarı çıkarken gördüm.
Comin' out, and he was pissed. I see the black kid, Trey.
Bir gün tüfeğiyle dışarı çıkarken görmüştüm.
I saw her going out one day with her rifle.
Ve, lütfen, dışarı çıkarken kapıyı kapat.
And, please, shut the door on the way out.
En son dün gece saat altıda dışarı çıkarken kapıcı tarafından görülmüş.
Last seen by the porter going out around six o'clock last night.
Erkek dışarı çıkarken onu cebine koymalı.
When a man goes out, he puts her in his pocket.
Biri dışarı çıkarken bacağını unutmuş.
Somebody went out and forgot his foot.
Erkek dışarı çıkarken onu cebine koymalı.
He puts her in his pocket. When a man goes out.
Dışarı çıkarken bir şey yokmuş gibi ıslık çalıyor!
Came out like nothing was happening, whistling he tune!
Dışarı çıkarken bir şey yokmuş gibi ıslık çalıyor.
Whistling he tune! came out like nothing was happening.
Ayrıca, Rus arka kapıdan dışarı çıkarken alarm sesi duyulmamış.
Also, the Russian went out the back door and the alarm didn't sound.
Dışarı çıkarken kapının sana çarpmasına izin verme.
Don't let the door hit you on the way out.
Onlar dışarı çıkarken görüldü.
They were seen to go out.
Dışarı çıkarken kan dökme.
Spill no blood on your way out.
Dışarı çıkarken onu kullanmıştık.
We used it to get out.
Results: 82, Time: 0.0452

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English