Examples of using Dışarı çıkarken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece yürürken ya dışarı çıkarken yürümeyiz.
Evet… Neden dışarı çıkarken yaşlı bir adam gibi giyinmiş?
Dışarı çıkarken O na söylerim.
yani Treyi, dışarı çıkarken gördüm.
Biz seni gece dışarı çıkarken gördük.
Tek sorun dışarı çıkarken bir Beyaz Saray muhafızını vurmam gerekti.
Sonra o zenci oğIanı, yani Treyi, dışarı çıkarken gördüm.
Bir gün tüfeğiyle dışarı çıkarken görmüştüm.
Ve, lütfen, dışarı çıkarken kapıyı kapat.
En son dün gece saat altıda dışarı çıkarken kapıcı tarafından görülmüş.
Erkek dışarı çıkarken onu cebine koymalı.
Biri dışarı çıkarken bacağını unutmuş.
Erkek dışarı çıkarken onu cebine koymalı.
Dışarı çıkarken bir şey yokmuş gibi ıslık çalıyor!
Dışarı çıkarken bir şey yokmuş gibi ıslık çalıyor.
Ayrıca, Rus arka kapıdan dışarı çıkarken alarm sesi duyulmamış.
Dışarı çıkarken kapının sana çarpmasına izin verme.
Onlar dışarı çıkarken görüldü.
Dışarı çıkarken kan dökme.
Dışarı çıkarken onu kullanmıştık.