DIŞARIYA ÇIK in English translation

come out
çıkıyor
gelin
çıkacak
çıkana kadar
gelir
gelen
haydi
gelecek
çıkabilir mi
dışarı çık
go outside
dışarı çıkalım
dışarı çıkmak
dışarı çıkmama
git dışarıda
çıkın
get out
hemen
var
çık dışarı
defol
çıkın
git
gidin
çekil
in
uzaklaş
out
dışarı
çıktı
çıkar
dışında
uzak
orada
gitti
çıkın
çıkış
çıkacak
out there
orada
dışarıda
burada
var
ortaya

Examples of using Dışarıya çık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dışarıya çık ve insanları kontrol et. Yok bir şey.
Go outside and watch for humans. Nothing.
Dong-sik, dışarıya çık.
Dong-sik, come out.
Bomba olsun olmasın derhal ameliyathanemden dışarıya çık.
Bomb or no bomb. Now, get out of my OR.
Dışarıya çık, dışarıya çık!
Come out, come out!
Şunu burada içme, eğer içeceksen dışarıya çık.
Don't smoke here go outside if you want to smoke.
Ellerin yukarıda olacak şekilde. Dışarıya çık.
Come out with your hands in the air.
Ellerin yukarıda dışarıya çık.
Come out with your hands up.
Hadi dışarıya çık, Joe.
Just go on outside, Joe.
Dışarıya çık!
Dışarıya çık, kendine gerçek bir iş bul, büyü.
Go out, get yourself a real job, grow up.
Hemen dışarıya çık ve onlara benim burada olmadığımı söyle!
Go out there and tell them that I'm not here!
Dışarıya çık Dick.
Come on out, you dick.
Dışarıya çık yoksa, seni burada herkesin içinde öldürürüm.
Outside! Or I will shoot you here in front of everybody.
Joe, dışarıya çık ve büyük çadır için ölçü al.
Joe, go out in the back and measure for that marquee.
Dışarıya çık ve Connerin depresyonda olduğunu söyle, İlaçlarını bıraktığını.
Go out there and tell them that Conner was depressed, that he went off his meds.
Joe, dışarıya çık ve büyük çadır için ölçü al.
And measure for that marquee. Joe, go out in the back.
Dışarıya çık da bak!
Get out there and look around!
Dışarıya çık.
Dışarıya çık.
Get out there.
Dışarıya çık… yoksa, seni burada herkesin içinde öldürürüm!
Or I will shoot you here in front of everybody. C'mon! Outside!
Results: 71, Time: 0.0471

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English