DAHA ÖNCE HIÇBIR in English translation

• never

Examples of using Daha önce hiçbir in Turkish and their translations into English

Daha önce hiçbir Hintli kadın güreşçinin… İngiliz Milletler Topluluğu Oyunlarında hiç altın madalya kazanmadığını hatırlatalım.
We would like to remind you all, that never before has an Indian female wrestler, ever won gold in the Commonwealth Games.

Daha önce hiçbir millet ve hiçbir ordu tüm dünyaya karşı savaşıp topraklarında tutunamamıştır.
Never before has a nation, a single army, had the whole world against it and stood its ground.

Daha önce hiçbir aktör ya da ressam Rachel
Never before has an actor

Daha önce hiçbir çelik yelek güvenliğinizi garantiye almak için her Amerikalının güvenliğini ve özgürlüğünü garantiye alacak kadar sağlam tasarlanmamıştı.
Never before has there been body armor designed to ensure your safety as soundly as you ensure the safety and freedom of every American.

Daha önce hiçbir kitle dahilik ruhu gelişsin
Never before in history have the masses forgone all comfort

Daha önce hiçbir kanun… Şunu da hatırlatmak isterim Desmond Doyle bugün kazanırsa olacak olan budur.
To the Irish Constitution… if Desmond Doyle is to win. that never before… I would remind you,

Şunu da hatırlatmak isterim ki, daha önce hiçbir kanun… İrlanda Anayasasına bu kadar ters bulunmamıştı… Desmond Doyle bugün kazanırsa olacak olan budur.
I would remind you, however, that never before… has a law been found repugnant to the Irish Constitution… and that has to happen today, if Desmond Doyle is to win.

Daha önce hiçbir şey olmadı.
Nothing is happened before.

Daha önce hiçbir insanı yemedim.
I really never ever ate a human.

Daha önce hiçbir Denise tanımadım…
I- I never met a Denise…

Çünkü bunu yapabileceğinize dair daha önce hiçbir kanıt göremedim.
Cuz I have never seen a shred of proof that you can.

Daha önce hiçbir erkek bana böyle şeyler söylememişti.
I have never had a guy tell me something like that before.

Daha önce hiçbir jüri, silah endüstrisini cinayetlerden sorumlu tutmadı.
Never before has a jury found the gun industry liable for murder.

Ve… Daha önce hiçbir çocukta bu kadar büyük bir gülüş görmediniz.
And… You have never seen a kid smile so big.

Ve… Daha önce hiçbir çocukta bu kadar büyük bir gülüş görmediniz.
You have never seen a kid smile so big. And.

Daha önce hiçbir erkek arkadaşım evime gelmedi.
I have never had a boyfriend come to my house before.

Bana bak, senden daha önce hiçbir şey istemedim.
I have never asked you for a goddamn thing. Look.

Valla daha önce hiçbir erkek arkadaşımın eski eşiyle içmeye gitmemiştim.
Well, I have never gotten drinks with a boyfriend's ex-wife.

Evet. Ben daha önce hiçbir kıza yumruk atmadım.
I have NEVER--I have NEVER PUNCHED A GIRL BEFORE.- YEAH.

Ama daha önce hiçbir şey için konuşma yapmadım.
I have just never done a speech before, or… Or anything.