Examples of using Daha önemli şeylere in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Joe Halkın canavarlarla ilgili gerçeği kabullenemeyeceğine karar verdiler ve daha önemli şeylere odaklandılar, vergi vermek gibi.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
İçten içe, doğru seçim olduğunu biliyorum ve… saat 11deki Evies sunumu gibi. Daha önemli şeylere odaklanacağım.
Wadein benden ayrıldığı doğru değil… hem O olmadan çok daha mutluyum… şimdi daha önemli şeylere odaklanabiliyorum… kafamdaki şeylerle nasıl baş edebileceğim gibi.
kafamdaki şeylerle nasıl- Hey, hey, Wadein benden ayrıldığı doğru değil… şimdi daha önemli şeylere odaklanabiliyorum.
Ödenek daha önemli şeylere harcanacak.
Artık kendimi çok daha önemli şeylere adıyorum.
Ya da kendi deyişiyle,… beynini daha önemli şeylere kullanıyor.
Gerçek sahte medyumlar biraz daha önemli şeylere güvenir. Merak ve öngörü gibi.
Düşüncelerimizi ne zaman otele geri döneceğiz gibi daha önemli şeylere yoğunlaştıralım. Kendi odamı istiyorum.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
De, halkın canavar gerçeğini kabul edemeyeceği fark edilince… vergi ödemek gibi daha önemli şeylere odaklanmaları sağlandı.
Daha önemli şeyler çıktı.