Examples of using Daha derinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mutluluk derken, daha derinde, içsel bir huzur
Edvard Munch için sanatsal sorun daha derinde yatıyor. Bir şekilde kendisinde
Dünyanın en derin okyanusunda, Ortalama iki buçuk milden daha derinde Sürekli yeni türler keşfediliyor.
Çok cesurca bir girişimde bulundu. Ama sizi temin ederim benim nedenim biraz daha derinde.
17 santim daha derinde olsaymış, gözüne zarar verebilirmiş.
Her numarayı duyduğunda daha derinde ve güvende olacaksın.
Ve bazen, daha derinde, yüzeydekiyle aynı olan 3. bir katman daha vardır.
Ama daha derinde, Dünyanın çok sıcak olan çekirdeği, tabakanın altındaki kayaların hareket etmesini sağlıyor.
Hentova göre, Türkiye karşıtı söylemin artması'' sadece yoldaki bir tümsekten daha fazlası ve aslında daha derinde yatan sorunların bir işareti.
Bu işi yüzüme gözüme bulaştırırsam… bir kömür madeninden bile daha derinde olacaksın.
Sonra daha derindeki dokular etkilenecek.
Fakat ardından daha derine gitmek istiyorsunuz.
Benim özelliğim de bu-- daha derini yok.
bazen kalp daha derini görebilir.
Ama belki de asıl sebep daha derindeydi.
Tıpkı uykuda olmak gibi ama biraz daha derini.
John, bilinçaltında biraz daha derine inelim.
Her çözdüğün bulmaca ile gizem büyüyor ve daha derine düşüyorsun.
Kelly, sence Obsidian teknolojisi ile daha derine gidebilir miyiz?
Kelly, sence Obsidian teknolojisi ile daha derine gidebilir miyiz?