Examples of using Davalarına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama muhbir davalarına bakan avukatların burada çalışmamasının bir sebebi var,
kan davalarına, intikama ve Bebbanburge götürdü.
Burada, dışarıda olduğu gibi, solcuların davalarına bakıp alttan alta hıyanet-i vataniye ile iştigal ettirmem kimseyi.
Ve davalarına dikkat çekiyorsa, o zaman işimi yaptım demek. Eğer onları buraya getirmek profillerini öne çıkarıyorsa, Kimse söyleyemez.
tabii dedektif olabilirsen, birbirimizin davalarına burnumuzu sokmayız.
Davalarına ediyormuş. Dosyalarına bakıyorum, okuyorum… U/Northun aleyhine bir dava kuruyormuş.
Tamam, o halde sen Neil Gross davasını kapatacaksın,… ben de diğer davalarına yeniden atama yapacağım.
kan davalarına, intikama ve Bebbanburge götürdü.
Yargıcın şu ana kadar yönettiği ağır suç davalarına odaklanacaksak bahsettiğimiz havuz ne derinlikte?
kan davalarına, intikama ve Bebbanburge götürdü.
Filesa gelmeden önce Ajan Reyes New Orleans bölge ofisinde Satanik Dinsel ayin davalarına bakıyordunuz.
Kâfir Uhtrede gelince… yolum beni Kuzeye, kan davalarına, intikama ve Bebbanburge götürdü.
mutfakta çalışan tutuklulara davalarına yaramayacağı hâlde parasız çalıştıklarını söyleyince işi bıraktılar.
Son birkaç yılda sen başka işlerle uğraşıp bu dava da tozlanırken biz sadece otomobil ürünlerinin sorumluluk davalarına baktık.
birikmiş ceza davalarına işaret ederek yargıda daha fazla reform gerektiğini ileri sürüyor.
Bu söylenti ifadelerin kabul edilemez olduğunu şimdi tartışmaya yetkisi olmamalı çünkü davalarına zarar veriyorlar.
Bakanı Vuk Draskoviç ile yaptığı görüşmede Prosper, sürmekte olan sorunların Sırbistanın savaş suçu davalarına kendi ülkesinde bakma hedefini engeleyebileceğine işaret etti.
kadınlarını kenara çekmiş ve onlara öfkelenmemelerini söylemiştin çünkü kişisel öfke her yönüyle yargılamayı bulandırabilirdi ve o öfke davalarına zarar verebilirdi.
Hayır, Carter. Özür dilerim, ama ceza davalarına bakmamanız gerek.
Genellikle, hakimler hükümet davalarına odalarında bakarlar.