DAVRANIŞLARLA in English translation

behavior
davranış
hal
hareketler
tavrı
behaviours
davranış
hareketleri
tavırlarını
behaviors
davranış
hal
hareketler
tavrı
attitude
tavır
davranış
yaklaşım
tutum
tutumunu

Examples of using Davranışlarla in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
ama iyi davranışlarla birlikte, bana sarılan,
also with good manners, that hugs me, caress me
Bayan Vogel sonuçlarını inceledikten sonra Berlindeki Charité Sağlık Kurulu davranışlarla ve hastalığın boyutuyla ilgili olarak değişik sonuçlara ulaşmış.
After examining the findings on Madame Vogel, the medical board of the Charité in Berlin has come to a different conclusion regarding the manner and extent of her illness.
Bir ölçme aracının veya bir psikolojik testin geçerliliği deney veya davranışlarla bağıntı yoluyla belirlenir.
The validity of a measurement instrument or psychological test is established through experiment or correlation with behavior.
oldukça fazla tekrar eden davranışlarla tanımlanan beş yaygın gelişimsel bozukluktan( YGB) biridir.
of social interactions and communication, and severely restricted interests and highly repetitive behavior.
suçlu… kasıtlı olarak… tüm yasa dışı davranışlarla… bir muggle huzurunda… patronus büyüsü gerçekleştirmiştir.
That he did knowingly… and in full awareness of the illegality of his actions… produce a Patronus Charm… in the presence of a Muggle.
yineleyici ilgi ve davranışlarla belirtilen psikolojik durumlar spektrumu olan otistik spektrum bozukluklarından( OSB) ya da yaygın gelişimsel bozukluklardan( YGB) biridir.
by abnormalities of social interaction and communication that pervade the individual's functioning, and by restricted and repetitive interests and behavior.
bencil olma ile özdeş olan davranışlarla eşitlenir; eğer gruptan yarar sağlayan bir model kabul edilirse,
then rationality is equated with behavior that is self-interested to the point of being selfish; whereas if one accepts a
Geri döndüğünden beri davranışlarında bir değişiklik farkettin mi?
Have you noticed any changes in her behavior since she's come back?
Birazcık pay istemiştik ama bu davranışların bizi her şeyi almaya zorladı.
All we wanted was a little… but your behaviour has forced us to take everything.
Ölmeden önce tutum ve davranışlarında herhangi bir değişiklik farkettiniz mi?
Did you notice any change in her attitude or behavior before her death?
Halkın bu davranışı seni şaşırtmasın.
You shouldn't be surprised by the attitude of these people.
Bak arkadaş, Senin tutum ve davranışların, aile ilişkilerin hiç iyi değil.
Look, friend, your behaviour and your family relations are no good.
Kardeşinizin son zamanlardaki davranışlarında sıra dışı bir şey fark ettiniz mi?
Did you notice anything unusual about your brother's behavior recently?
Burada olmaması gereken davranış tarzı kesinlikle bu.
That is exactly the kind of attitude we don't need in here.
Davranışına dikkat etmelisin. Git bir kaç saksı getir.
You have to watch your behavior. Go fetch some flowerpots.
Çünkü davranış şeklimizi değiştiriyor ve çözümün uzun vadede bir parçası oluyoruz.
Because shifting the way we act and live is part of the solution, long-term.
Bir kaç bilimadamının davranışları yüzünden hepsini yargılamanın adil olduğunu düşünmüyorum.
I don't think it's fair to judge them all by the actions of a few scientists.
Ama belki artık bazı davranışların kabul edilemeyeceğini belli etme zamanıdır.
But maybe it's time to let him know that some behaviour is unacceptable.
Yalnız bu cesaretli davranış için, ona borçluydum.
For this act of bravery alone, I… I felt indebted to him.
O adamların kötü davranışları olabilir ama hepsi fakir ailelerden.
Those guys' actions may be bad… But they are all from poor families.
Results: 45, Time: 0.0318

Davranışlarla in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English