DAYANIKLISIN in English translation

• are tough
• stamina
• strong
• resilient

Examples of using Dayanıklısın in Turkish and their translations into English

Sen çok dayanıklısın.
You have been so patient.

Ama sen benden çok daha dayanıklısın.
But you're much tougher than I.

Sen dayanıklısın.
You are strong.

Tıpkı diğer suçlular gibi. Kesinlikle zeki ve dayanıklısın.
You certainly are clever and tough just like all the other criminals.

Harika. Bakalım sen ne kadar dayanıklısın?
Cool. Hey, Steak'n'fries, let's see what you're made of.

Bakalım sen ne kadar dayanıklısın? Harika.
Cool. Hey, Steak'n'fries, let's see what you're made of.

Sen çok dayanıklısın.
You're invulnerable.

Çok dayanıklı değilsindir.
You're so not rugged.

Hepsinin muhteşem dayanıklılığı, yerel bilgileri, ve hünerleri vardı.
All had amazing endurance, local know-how, and ingenuity.

Dayanıklı ama hassas; atletik,
Rugged but soulful; athletic,

Bunlar çok dayanıklı oldukları için aldık.
We bought these because they're indestructible.

Dayanıklı ve eğlence düşkünü bir ırk.
A hardy and fun-loving race.

Dayanıklılık, servis ömrü,
Durability, service life,

Silaha dayanıklılık araştırması.
Weapons resistance research.

Odanın ısıya dayanıklılığı ve oksidasyon direnci onu neredeyse yangına dayanıklı yapıyor.
The room's temperature strength and oxidation resistance make it near-fireproof.

Mad Maximusun dayanıklılığı çok yüksektir.
Mad Maximus has a lot of stamina.

Seni dayanıklı yapmış.
He made you… impervious.

Umarım annenin dayanıklılığı sana miras kalmıştır.
I hope you have inherited your mother's strength.

Dayanıklılığı inanılmaz doğrusu.
Incredible stamina though.

Onun dayanıklılığı nereden geliyor?
Where does her strength come from?