Examples of using Dayanması in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir adamın ona dayanması zor.
Uh, senin hatan temel aldığın anıların Estaban Lopezin böcek ısırıklarına dayanması.
Buradan çıkmak için Tatein 9000 volta dayanması gerekmiş.
Bu kadar çok mevsim dayanması beni çok şaşırttı.
Senin gibi bir adamın dayanması zor olmalı.
Sıklıkla, Rabbimiz bize dayanması zor imtihanlar vermektedir.
Bu kadar dayanması şaşırtıcı.
Saldırıya uğrarsak bu ufaklıkların dayanması gerek.
Yoksa bu kadar uzun süre dayanması imkânsız.
İtibarların bu tür manşetlere dayanması zor.
İtibarların bu tür manşetlere dayanması zor.
Yalnız akademik kariyer. İtibarların bu tür manşetlere dayanması zor.
Biz ona inanana dek Darnleynin daha ne kadar acıya dayanması gerek?
Biz ona inanana dek Darnleynin daha ne kadar acıya dayanması gerek?
Stacy, bu çiçeklerin iki hafta dayanması gerekiyor.
Belki de farklı bir resim kullanmalıydık. Dayanması zor.
açlık çektiği veya birilerinin dayanması gerektiği gibi boş laflarla hareket ettirilemiyor artık.
Nasyonal Sosyalizmin istediği şey… ulusun bütün yaratıcı değerleri gibi sonsuz değerlere dayanması gereken… Alman sanatına dönmektir.
Belgede eyaletin gelecekteki statüsünün etnik çeşitliliğe, azınlıkların ve kültür eserlerinin korunmasına ve organize suçla verimli bir mücadeleye dayanması gerektiğinin altı çiziliyor.
Biserko,'' Bildirgede, bölgesel politikanın güvenliği, kalıcı siyasi diyaloğu ve bölgenin çok ırklı, çok dinli ve çok kültürlü karakterinin korunmasının sağlanmasına dayanması gerektiği belirtilmesine rağmen,