DEDIĞIM in English translation

i said
ben de
diyorum
söylüyorum
dersem
söylersem
i told
söyleyeyim
söyleyeceğim
söyleyeyim mi
söylüyorum
söylersem
diyorum
anlatırım
anlattım
sana
söyleyim
i call
çağırıyorum
arayacağım
çağırırım
çağıracağım
hitap
diyorum
aradım
ararım
ben buna
adını
i mean
yani
demek istediğim
kastediyorum
ciddiyim
i say
ben de
diyorum
söylüyorum
dersem
söylersem
i called
çağırıyorum
arayacağım
çağırırım
çağıracağım
hitap
diyorum
aradım
ararım
ben buna
adını
i tell
söyleyeyim
söyleyeceğim
söyleyeyim mi
söylüyorum
söylersem
diyorum
anlatırım
anlattım
sana
söyleyim

Examples of using Dediğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dediğim gibi, sır tutmaktaki becerin bu konuda çok faydalı olacak.
As I said, your talent for discretion will come in handy.
Hem Hale kızlarla görüşeceğim dediğim zaman yalan söylememiş olacağım.
When I tell Hal we're going out, I won't be lying.
Dediğim gibi her zaman resmin tümünü göremeyiz.
Like I said, we don't always see the whole picture.
Hulka Amca? Kımıldayın dediğim zaman… hızlı hareket edeceksiniz.
When I tell you to move… Uncle Hulka? you will move fast.
Hopeun okulu. Dediğim gibi.
Hope's school. Like I said.
Hulka Amca? Kımıldayın dediğim zaman… hızlı hareket edeceksiniz.
Uncle Hulka? When I tell you to move… you will move fast.
Hopeun okulu. Dediğim gibi.
Like I said. Hope's school.
Hulka Amca? Kımıldayın dediğim zaman… hızlı hareket edeceksiniz?
You will move fast. When I tell you to move… Uncle Hulka?
Diğer ülkelere gittik. Dediğim gibi Danimarkaya gittik.
We went to other countries. As I said we went to Denmark.
Çocuklarınıza da dediğim gibi beyefendi, bariyerlerin arkasına. Ne var?
Like I tell your kids, sir, stay behind the barricades! What?
Peki. Hâlâ dediğim gibi ciğerinle gülüyorsun, değil mi?
You still smile with your liver, like I tell you? -Okay?
Peki. Hâlâ dediğim gibi ciğerinle gülüyorsun, değil mi?
Okay. You still smile with your liver, like I tell you?
O zaman bırak peşini dediğim zaman bana güven.
Then you trust me when I tell you to give it up.
Ben sana git dediğim zaman gideceksin, gel dediğim zaman geleceksin.
You will go when I tell you to go and come when I tell you to come.
Dediğim gibi, ilkinin bir parçasını inşa ettim.
LIKE I SAID, I BUILT PART OF THE FIRST ONE.
Dediğim gibi, her şeyi planladım.
AS I SAID, I PLANNED FOR EVERY DETAIL.
Dediğim gibi, buradan çıkış yok.
LIKE I SAID, THERE'S NO WAY OUT OF HERE.
Dediğim gibi amma romantik, sanki bir peri masalı.
SUPER ROMANTIC LIKE I SAID, LIKE A FAIRYTALE ACTUALLY.
Dediğim gibi, bakış açısı.
AS I SAID, PERCEPTIVE.
Ama dediğim gibi, onu arıyoruz.
BUT LIKE I SAID BEFORE, WE'RE LOOKING FOR HER.
Results: 7829, Time: 0.0389

Dediğim in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English