Examples of using Dedi diye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Rahip Paul öyle dedi diye inanıyorsunuz.
Çünkü o dedi diye.
I öyle dedi diye.
Baş Editör bana daha Mostvari ol dedi diye.
Ona'' şeker meme'' dedi diye.
Oldukça hoş bir sorun ise,'' dedi diye.
Bir sözde bilim insanı doğru dedi diye bir şeye inanmayalım.
Bir sözde bilim insanı doğru dedi diye bir şeye inanmayalım.
Annesi yapabilirsin dedi diye bir plastik cerrahının servisimi nasıl yöneteceğimi söylemesine izin vermem.
Bir general tepenin alınması gerekiyor dedi diye askerler tepelere saldırırken seyrettik.
Dean ona en zor ikisi dedi diye, fizik ve kimyada çift anadal yapmış kız mı?
Tüm gece burada oturup Tiffany'' uğramaya çalışacağım'' dedi diye kapıya mı bakacaksın?
Sana kızdım, Amberı üzdüm. Sırf Ronnie bana'' tipik anne'' dedi diye hem de.
Evet, bir kız sana barda evet dedi diye eve gittiğinde de evet diyecek demek değil bu.
Marketçi bunlar değildi dedi. Taksi şoförü bunlar olabilir, dedi diye, hakim 24 yıl verdi.
Sırf bir bilgisayar öyle dedi diye, gerçekten içtenlikle,… senin için başka hiç kimsenin olmadığını mı düşünüyorsun?
Biri sana hayır dedi diye birine zorbalık etme hakkın olmaz.
Garip bir maske takan biri Fury gitti dedi diye bu dediğini doğru yapmıyor.
Her zaman bir doktor, terapist antidepresana ihtiyaçları var dedi diye reçete yazamam.
Katey kendisine şişman dedi diye biraz sinirlenmiş o kadar.- Fakat siniri geçecektir.- Sorununun bu olduğunu fark etmiştim.