Examples of using Dersin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kendi kendine çabucak oldu dersin, ama aslını bilemezsin.
Sanırım kız arkadaşının biraz seks makyajına ihtiyacı olacak, ne dersin?
Gülmeye devam edelim, ne dersin Simpson?
Biraz soluklanalım, ne dersin profesör?
Lütfen. Sabah uyanıp da onun gibi olmaya ne dersin?
Tek bir kalem darbesiyle 5000 rupiye ne dersin?
Senin dersin onlara bize botları vermek nasıl.
Elbette öyle dersin, sonuçta adam sevgilini öldürdü.
Nasıl olurda kendi evladına devamlı ahmak dersin?
Başka bir zamana ne dersin?
Belli ki bu çocuk Karibu Liginin anasını ağlatıp da gelmiş, ne dersin Marv?
Evet sevimli kadınların sağlığına, ne dersin Pierre?
Bir mobilya aldığında, kendine bu kadar dersin.
Şöyle güzel, yağlı, sulu gorga ne dersin?
Mouton Cadet almaya ne dersin?
Ne dersin, Dave?
Elbette öyle dersin, sonuçta adam sevgilini öldürdü.
Nasıl gidiyoruz dersin zamanda geri.
Joe, bana nasıl efendim dersin?
Baba Benlere gidip orda mı diye bakmaya ne dersin?