Examples of using Direnmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bazen teslim olmak, direnmek kadar onurlu bir harekettir özellikle de başka seçeneğin yoksa.
Teslim olmak, direnmek kadar onurlu bir harekettir özellikle de başka seçeneğin yoksa.
Ve avlarının çoğu için, direnmek anlamsız.
Bu ataat etmektir, direnmek değil.
Pekala ilk tepki direnmek olur biliyorum.
Matmazel, size direnmek düşünülemez bile.
Yüce liderimiz, gönüllüler serum için hazırlandılar. Direnmek gereksiz.
Tutuklamaya direnmek olay mahallinden kaçmak.
Direnmek zorundayız.
Direnmek zorundasınız.
Direnmek, yersiz!
Ben direnmek zorundayım.
Tutuklamaya direnmek?
Her şeye direnmek zorunda olmam.
Birlikte direnmek zorundayız.
Tutuklamaya direnmek ve tehlikeli bir radikal.
Direnmek bizim için, savaşmak bizim için.
Denemek ve direnmek. İşe yaramaz.
Polise direnmek sadece dezavantaj sağlar!
Direnmek zorundayız. Topluluk bizim için gelecek.