Examples of using Dize in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu dize getirebiliriz.
Her dize Kuzeye giden yolun levhalarının bir şifresi.
Hayır ama ilk iki dize öyleydi. Güzel bir şekilde.
Güzel dize, ha?
Dize sigortasını edeceğiz Biz.
Onu dize getirmeden önce dört Romalı birliği yendi.
Yanlışlar düzeltildi, günahkarlar dize getirildi, mucizeler gerçekleşti.
Köprüye yarım dize önce gelecek.
Dize getirmek için onları.
İmparatorluğu nasıl dize getireceğini sanıyorsun?
Moreno onu dize getirmeye kararlıydı.
Ross ve Despardın dize getirileceğini bilmek bana yetiyor.
Dize olduğunu kim söyledi?
Hayat en güçlüleri bile dize getirir. Yaşadıkça göreceksin.
Dize, 14 kenar, 14 yön.
Her dize on heceden oluşuyor,
Ya sen, onu dize getirmek istediğini söyleyebilir misin?
Davutun Goliath canavarını dize getirmek için kullandığı sapan diyeceksiniz.
Üç dize daha.
Sekiz dize daha var.