Examples of using Doğduğun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Senin doğduğun gün benim sonumdu.
Doğduğun için teşekkürler Cathy.
O doğduğun yere ait olmama duygusunu biliyor.
Doğduğun andan itibaren suçlu görülmeyi.
Doğduğun andan itibaren suçlu görülmeyi.
O doğduğun yere ait olmama duygusunu biliyor.
Doğduğun anda? o yüzden sana göz kulak olabilir.
Doğduğun yıl değil mi? Madelief 69?
Sanki… doğduğun için beni cezalandırıyordun.
Sanki… doğduğun için beni cezalandırıyordun.
En son senin doğduğun yaz, bu kadar mutlu olmuştum.
Doğduğun yerde iyi yetişmişsin. Orada eminim iyi bir hayat vardı.
Doğduğun yerden çok, çok uzakta.
Atlamanı istemiyorum. Doğduğun andan beri sana âşık olmuştu.
Doğduğun topraklar unutulur mu hiç?
Doğduğun günden beri bu yaşlı adam… sana göz kulak oldu.
Sol el, doğduğun kaderi anlatır, değil mi?
Patrick, doğduğun beri bu eve girip çıkardı.
Bugün, doğduğun gün önemli bir gün.
Doğduğun aile senin gerçek ailen değildir.