Examples of using Duyarsın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Zaten, bizim işde bu lafı çok duyarsın.
Bir tür heyecan duyarsın sandım.
Her gün bunu duyarsın.
Her fıkrayı duyarsın.
Böyle koyarsan, daha iyi duyarsın.
Ve daha az suçluluk duyarsın.
Kulağını bardağa dayarsan daha iyi duyarsın.
Her zaman en son duyarsın.
Ben önünde gördüğün şeye ilgi duyarsın derim.
Merak etme, eğer bir şey yanlış giderse çığlığı duyarsın.
Şüphe yok ki sen duyarsın, bilirsin.
Ama öldürülen sen olduğunda, bizi aramalarından memnuniyet duyarsın.
Benim sınıfımı nasıl duyarsın?
Şüphe yok ki sen duyarsın, bilirsin.
Ama öldürülen sen olduğunda, bizi aramalarından memnuniyet duyarsın.
Orada arabaların ve trenin sesini duyarsın.
Orada arabaların ve trenin sesini duyarsın.
Ne olursa olsun, savunma füzelerinin ateşlendiğini duyarsın.
Bir tür heyecan duyarsın sandım.
Benim homurtumu duyarsın.