Examples of using Eğilimi var in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İşler iyi gidince eline yüzüne bulaştırma eğilimi var.
Her şeyi tükürme eğilimi var.
Evet, Colette şirin küçük bir yaramaz ama ısırma eğilimi var.
Onlar da sorumlu oldukları kişilerle aşk yaşama eğilimi var.
En tuhaf yerlerde çıkma eğilimi var.
Şiddet eğilimi var.
Savcının belirttiği gibi bir şiddet eğilimi var.
Hank, bırak Jille ben söyleyeyim. Aşırı tepki gösterme eğilimi var.
Hayvanı içgüdülerine teslim olma eğilimi var.
Sabıkası yok ama eğilimi var.
dişisinin erkeği yeme eğilimi var.
Diyordum ki şarabı suya çevirebilen bir yazarla daha karsılaşmadım… ve bizde onlara öyleymiş gibi davranma eğilimi var.
Aynen. Markın, kararı sorgulandığı zaman Siktirin gidin'' deme eğilimi var da.
Sadece tek gözünde beş altı brendiden sonra kanlanma eğilimi var, her zamanki durumu.
Barton iyi bir doktor ancak zayıf bir yargılama eğilimi var… üstelik sadece profesyonel hayatında da değil.
Barton iyi bir doktor ancak zayıf bir yargılama eğilimi var üstelik sadece profesyonel hayatında da değil.
insanları dışarıda bırakma… eğilimi var.
Jordan ile konuşmalısın çünkü… Hayır. sen de insanları dışarıda bırakma… eğilimi var.
Bunu söylemen ilginç çünkü Çinde insanların üzerinde İngilizce kelimeler yazılı şeyler giyme eğilimi var.
her zaman rapor etmezken, kırsal bölgelerde bunu hasıraltı etmeme eğilimi var.'' dedi.