Examples of using Eğlencem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yok bir şey. Eğlencem. Ne?
Ne? Yok bir şey. Eğlencem.
Çünkü eğer yakalanırsan benim eğlencem biter.
Seni görmek buradaki tek eğlencem oldu. Değil mi?
O benim aşkım, eğlencem.
Eğer benim tatlımı daha iyi hissettirecekse, onu rahatlatacaksa, benim eğlencem bekleyebilir.
Benim eğlencem ve çıkarım için şehri dolaştınız. Size söylüyorum Kongre Merkezi patlayacak.
Hatta, sanırım yemek öncesi yeni eğlencem kız arkadaşımı eski erkek arkadaşıyla tuvalette çıplak bulmak.
Beraber mezun olduğumuz herkesi görmek ve onlara kendi eğlencem için ne hale geldiğime dair yalan söylemek için sabırsızlanıyorum.
Yalan dolan sırlardan başka eğlencem yoktu. duman dolu odadan sızan Şehrin önemli insanlarının entrikalar çevirdiği koridorun sonundaki.
Yalan dolan sırlardan başka eğlencem yoktu. duman dolu odadan sızan Şehrin önemli insanlarının entrikalar çevirdiği koridorun sonundaki.
Şehrin önemli insanlarının entrikalar çevirdiği koridorun sonundaki yalan dolan sırlardan başka eğlencem yoktu. duman dolu odadan sızan.
Şehrin önemli insanlarının entrikalar çevirdiği koridorun sonundaki yalan dolan sırlardan başka eğlencem yoktu. duman dolu odadan sızan.
Bu son eğlencem, bir daha başka bir kadına bakmak zorunda değilim, tamam mı?
Eğlence için peşimden gelmeye devam et acı için değil.
Tüm bu müziğe, eğlenceye ve sapmaya geri dönmek için sabırsızlanıyorum.
İnsanlara umut ve eğlence ve ilham veren televizyon programının yaratıcısıyım.
Eğlenceliymiş. Eğer bayılır kalırsan, şahinleri gözlerinden uzakta tutuyor.
Eğlenceliymiş. Eğer bayılır kalırsan,
Sonra Lucifer da'' Eğlenceden kaçmak için işi bahane ediyorsun.