Examples of using En zor kısım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, evet. Havalandırmak en zor kısım.
Evet, evet. Havalandırmak en zor kısım.
tahtadan kalkması gerek bir şey var. Ahh, işte en zor kısım geldi.
Ayakkabılara daha geçmedim tabii ve bence en zor kısım o olacak.
Sanırım benim için en zor kısım.
Çatal-bıçaktan gümüşe dönmelerinin en zor kısım olduğunu ama gümüşten, çatal-bıçağa dönmelerinin ise en kolay kısım olduğunu sanıyordum.
Ama muhtemelen en zor kısım yöneticileri ikna etmekti-- mecliste tartışılan bir meselede-- genç kadın bir cerrahın ülkesine öncülük etmesi konusunda fırsat verilmesi.
İşin en zor kısmıdır.
İşte, en zor kısmı atlattın.
Karate yolculuğunun en zor kısmı o kapıdan ilk kez girmendir.
Haberi çocuklara vermenin en zor kısmı da hallolmuş olacak.
En zor kısmı kalkmak.
En zor kısmı ise, Bunu… kendime de borçlu olduğumu hissetmemdi.
En zor kısmı,'' James Garner'' bunu nasıl karşılayacak.
Sakin ol. Kalkış en zor kısımdır.
Yarın en zor kısmı bitecek.
Sakin ol. Kalkış en zor kısımdır.
En zor kısmı kaçmak.
Sakin ol. Kalkış en zor kısımdır.
En zor kısmı gitmesine izin vermektir.