Examples of using Enkaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
YıIdız 41 enkaz alanında yaralıları tahliye ediyor.
İHA görüntüleri ateş ve enkaz gösteriyor sadece.
Enkaz alanını göremiyorum.
Enkaz haklarını alabiliyor muyuz?
Bir süre onları kazıp çıkarmayı denedik ama çok fazla enkaz vardı.
Bir tür enkaz kurtarma birimi.
Enkaz şehir, Max.
Enkaz alanında buluşmayı öneriyorum.
Ceza olarak, yarınki enkaz işine katılmak zorundayız.
Mimari enkaz.
Helikopterlerinin enkazı Bistrita Köyünde bulundu ama… enkaz yerinde cesede rastlanmadı.
Ve Tereshkovanın enkaz alanına.
Blakenin kredi kartı şirketine göre, sizin enkaz teknelerinizden birini kiralamış.
Hindistan Uzay Araştırma Örgütünden kıdemli araştırmacılar enkaz alanını araştırmak için buradalar.
Martin Lime, enkaz gemisi kaptanı.
Karşılıksız aşkın enkaz alanında.
Öldü. Martin Lime, enkaz gemisi kaptanı.
Sağlam mallar için biraz geç kaldınız. Enkaz uzmanıyım.
Sağlam mallar için biraz geç kaldınız. Enkaz uzmanıyım.
Enkaz, ayaklanma çıkarma, cinayet.