ESAS in English translation

main
ana
asıl
başlıca
temel
esas
büyük
önemli
real
gerçek
çok
asıl
ciddi
esas
öz
gercek
reel
hakiki
original
orijinal
orjinal
asıl
ilk
özgün
gerçek
esas
köken
really
gerçekten
cidden
aslında
sahi mi
sahiden
pek
oldukça
asıl
hakikaten
bayağı
ultimate
en büyük
son
sonsuz
mükemmel
mutlak
esas
en üst düzey
nihai
en üstün
essential
gerekli
temel
esas
şart
zorunlu
elzem
olmaz
asıl
önemli
zaruri
mainly
çoğunlukla
daha çok
genelde
özellikle
genellikle
esas olarak
başta
genel olarak
başlıca
aslında
primary
birincil
ana
ilk
temel
başlıca
ilköğretim
asıl
primer
ilkokul
ön
base
taban
temel
merkez
baz
aşama
esas
üssü
tabanı
üsten
kitlesi
actually
aslında
gerçekten
açıkçası
doğrusu
cidden
sahiden
aslına bakarsan
is

Examples of using Esas in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İnsan hakları, insani hizmetlerden bahsediyoruz yaşamın esas hizmetleri.
We're talking human rights, human services, essential services for life.
Eminim ona da öyle, ama esas bana.
And I'm sure him, but mainly me.
Bence esas yaşadığı yere bir bakmalıyız.
I think we should go to where he actually lived.
Sadece esas ihlali hatırla.
Just remember fundamental breach.
İkinci esas ve son olarak.
Second base and beyond.
Ama esas isteğine için o benim asil sağlığını içmek olabilir.
But chiefly for his wish that he Might drink my noble health.
Özellikle de Iron Fist bize esas hediyeyi çoktan vermişken.
Especially because the Iron Fist has already given us the ultimate gift.
Fakat Mısırı sadece bu esas üzerinden değerlendirmek gerçek devrimi gözardı eder.
Evaluating Egypt on this basis alone, however, ignores the real revolution.
Esas maaşımda% 50 zam istiyorum.
I want a 50% increase in base salary.
Esas rakam çok daha fazla.
His number's actually much higher.
Esas görevimize devam et.
Continue our primary mission.
Ancak esas özelliklerin su ve karbon olduğu biliniyor.
But the fundamental properties appear to be water and carbon.
Ama biz onlara bağımsız olma pratiğini veriyoruz, esas amacımız da bu.
But we're giving them practice becoming independent, which of course is our ultimate goal.
Bunun esas yakma yeri olmasının bir numaralı sebebi.
The number one reason why this is the primary burn location is that on October 31st.
Bu esas sana zarar veriyor.
This all hurts you, actually.
Esas hilekar… Bay Addams!
A base, deceitful-- Mr. Addams!
elde edilen vektör ve esas için de geçerlidir.
the resultant vector and the basis.
En İyi Fridays Margaritası var, Çilekli Rita Margarita, Esas Margarita.
The Ultimate Margarita, We have got the BFM Best Fridays Margarita, the Strawberry'Rita Margarita.
Bunun esas yakma yeri olmasının bir numaralı sebebi.
Is that on October 31st, The number one reason why this is the primary burn location.
Esas hilekar… Bay Addams!
Mr. Addams! A base, deceitful!
Results: 2114, Time: 0.0575

Top dictionary queries

Turkish - English