Examples of using Esasen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Esasen insanoğlu acelecidir.
Benim esasen nefret ettiğim, o maskenin arkasındaki.
Zarar veriyor. Esasen, özel olarak,
Hepsi esasen geri-bildirim döngüsü ağlarıdır.
Basit mantık, esasen.
Esasen bunlar çok küçük, sefil bir gruptur.”.
Evet. Esasen bugün üç yeni fikir görüp tadacağız.
Esasen, hala aynı düşünüyorum ama farklı nedenlerden ötürü.
Benim oyunum değil esasen.
Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır.
Sanırım, ben sadece… esasen soğuk, duygusuz bir insanım.
Bak şimdi, tam olarak yalan diyemeyiz yanlış yönlendirmeydi esasen.
Esasen biz daha önce de müslüman idik.
Yüreğinde, o esasen iyi biri mi diyorsun Doktor Frayn?
O kadar da kötü değil esasen.
Esasen biz daha önce de müslüman idik.
Çünkü gerçekte esasen hiçbir şey değiştirmedim.
Esasen bunlar çok küçük, sefil bir gruptur.”.
Önerilen kanun esasen kusurludur.
Ben değil, çünkü esasen.