ESKI BIR ÖĞRENCIM in English translation

• former student
• an old student
• an old pupil

Examples of using Eski bir öğrencim in Turkish and their translations into English

Üniversitenden eski bir öğrenci.
A former student of your university.

Genç bir adam için, eski bir öğrenci için büyük bir günah.
For a young man, a former student, this is a great sin.

Eski bir öğrencinin.
A former student.

Eski bir öğrencinin cinayetini araştırıyormuşsunuz.
The murder of a former student. I understand you're investigating.

Kajetan, Zurawskinin eski bir öğrencisinin işi olduğunu söyledi.
Kajetan said that it was Żurawski's former student.

Ben John Smith, Sizin eski bir öğrencinizim.
I'm John Smith, a former student of yours.

Ben John Smith, eski bir öğrencinizim.
I'm John Smith, a former student of yours.

Bostondaki eski bir öğrencimle karşılaştım.
I met an old student of mine in Boston.

Yolda eski bir öğrencime rastladım.
I ran into an old student.

Ben Ernst Greaber, eski bir öğrencinizim. Greaber!
I'm Ernst Gréber, a former pupil.

Londrada eski bir öğrencimle karşılaştım.
I met an old student of mine in London.

Eski bir öğrencime rastladım beni oyaladı.
I ran into an old student.

Eski bir öğrenci ile karşılaştım, beni tuttu.
I ran into an old student.

Ben Ernst Greaber, eski bir öğrencinizim.
I'm Ernst Gräber, a former pupil.

Eski bir öğrenci.
An ex-student.

Buradan mezun eski bir öğrenciyi araştırıyorum.
I'm looking into a former pupil from here.

Ve Spauldingin eski bir öğrencisi tarafından yapılmış.
And it was painted by one of Spaulding's former students.

Evet, eski bir öğrencimdi.
Yes, she's a former pupil of mine.

Rodyon Raskolnikov, eski bir öğrenci.
Rodion Raskolnikov, formerly a student.

Yönetmen Ganselin büyükbabası da eski bir Napola öğrencisiydi.
Director Fabrice Du Welz, was a former student.