Examples of using Eski in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu akşam eski tanrıların huzuruna çıkan kimdir?
Eski bir Amerika adetidir.
En eski hatırladığın şey ne? Düşün dostum.
Eski kasada olduğu o milyon dolarla yalnız başına güvenmeyecek.
Eski hayalet kasabada geçirdiğimiz güne ait şerif rozeti.
Eski ülkemizde… bir çocuk, babasından daha üstün olamaz.
Ve iyi, eski bir yol gezisiyle başlayacağım.
Bakalım eski sihir hala orada mı, ha?
Eski bir mahkum olduğunuzu hatırlatırım ve burası Yeni Güney Galler.
Bu gece Eski Tanrilarin onune kim gelir?
Sana eski bir Fransız geleneğinden bahsediyor.
Yoldaş başkan. Hat eski, yeni kodlar yok.
Güney Pasifikte bulunan eski bir Japon deniz üssü.
Güney Pasifikte eski bir Japon deniz üssü.
Eski Nelly olmadığımı görmüyor musun?
Öncelikle Ahbap, eski bir karın yok.
Ve en önemlisi yeryüzünün eski uygarlıklarının, karanlık ve gizemlerle dolu geçmişi.
Dün gece eski Model Tye atlamış ve gitmiş.
Eski cadı meclisim Gölge Kilisesinin benzer bir ritüeli vardı.
Sabrina. Gölgeler Kilisesindeki eski başpapazımın bir yoldaşı vardı.