Examples of using Eski bir film in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece eski bir film hakkında konuşuyorduk.
We were just having Sadece eski bir film hakkında konuşuyorduk.
It's rare for someone to talk about old movies.Eski bir film.
It's an old movie.Keşke eski bir film olsaydı.
I wish it was just an old movie.Eski bir film yıldızı.
He's an old-fashioned movie star.Tıpkı gecenin 2sinde eski bir film seyretmek gibidir.
It's like watching an old movie at 2 Televizyonda eski bir film izledim.
I watched an old movie on TV.Keşke eski bir film olsaydı.
It was just an old movie. I wish.Eski bir film gibi.
It's like an old movie.Biraz takılabiliriz…-… eski bir film izler, biraz mısır patlatırız.
We can just hang, watch an old movie, make some popcorn.Bu fikir eski bir film olan Matrixden geldi.
The idea came from an old movie called the matrix.Eski bir film gibi Yıpranmış bir mektup gibi.
Like an old movie Abraham Lincolnla ilgili eski bir film.
An old movie about Abraham Lincoln.Hayır, yüz yüze konuşacağım… eski bir film gibi.
No, I'm gonna speak to him face-to-face, like in an old movie.Dışardan bir şeyler ısmarlayıp,… eski bir film izleriz?
And watch an old movie? Why don't we stay in, order out?Yeryüzündeki en havalı adamın oynadığı eski bir film.
Another movie, an oldie starring the coolest dude that ever walked the earth.Tomve Mary eski bir film izlerken birkaç saat televizyonun önünde dinlendiler.
Tom and Mary relaxed in front of the TV for a couple of hours watching an old movie.Eski bir film klibinde, Amilcar Cabral hosçakalin jestiyle kiyiya el salliyor hakli,
In an old film clip Amilcar Cabral waves a gesture of good-bye to the shore; he's right,Hey millet,'' Empire Strikes Back'' adındaki çok eski bir film var, onu izlediniz mi? Gidin?
Go. Hey, guys, you ever see that really old movie, Empire Strikes Back?
