Examples of using Etrafta dolaşıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bir diğeride umursuyormuş gibi etrafta dolaşıyor.
Başka bir tanesi kasayı koruyor, Kapının hemen arkasında bir tane kiralık polis var, ve bir diğeride umursuyormuş gibi etrafta dolaşıyor.
Şu filmi gördün mü vücut etrafta dolaşıyor… hani kendi kafasını taşıyor, ve sonra kafa o bebeğin altına giriyor?
O korkunç saçlarla etrafta dolaşıyor… ve baskalarının
Sorun şu ki… çoğu zaman etrafta dolaşıyor… yerinde olduğunu bildiğim bir şey arıyorum.
Meg, her neredeysen, Teğmen Dan etrafta dolaşıyor… Umarım Bubba ile birliktesindir,
Ve Vin var… prenses gibi etrafta dolaşıyor… ve havuz hep açık.
Karısı etrafta iç çamaşırlarıyla dolaşırdı… ve adam bize hep derdi ki… onun için çalışan bütün oğlanlara, bilirsin, içeri geldiğinizde… kadın işe hazır durumda etrafta dolaşıyor olurdu… bize onu kızdırmamamızı söylerdi.
Karısı etrafta iç çamaşırlarıyla dolaşırdı… ve adam bize hep derdi ki… onun için çalışan bütün oğlanlara, bilirsin, içeri geldiğinizde… kadın işe hazır durumda etrafta dolaşıyor olurdu… bize onu kızdırmamamızı söylerdi.
Etrafta dolaşır, sonra bumerang gibi geri gelir.
Neden etrafta dolanıp duruyorsunuz?
Artık, etrafta dolaşan küçük bir oğlan çocuğunun eğlenceli olabileceğini düşünüyorum.
Bekçi köpeği Betty sürekli etrafta dolaşırken, bilgilere nasıl ulaşacağız?
Etrafta dolaşıp kendimi tanıtıyorum.
Eğer etrafta dolaşan sensen, I will flush your pot, Yemin ederim.
Buddyyi hapisten çıkarmaya çalışırken etrafta dolaşıp durmana izin veremem.
Etmedi. Etrafta dolanıp Garrettla arasına girmemi istemedi, o kadar.
Hoş eşlerimizle etrafta dolanırken insanlar bize bakacak.
Etrafta dolaşan dobermanlar var, hayır.
Etrafta dolaşan bu herifi belki görmüşsündür.