Examples of using Faiz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Faiz oranları.
Önümüzdeki 6 ay boyunca faiz de vereceksin.
Faiz Aliyle mi?
Faiz Ali ile birlikte tutuklamışlar, hırsız çetesiyle birlikte.
Senden haftalık faiz alacağım. Faiz oranını da köfte fiyatlarına endeksleyeceğim.
Faiz uygulaması.
Faiz parasıdır.
Yıl önceki faiz ve vergi öncesi kârı.
Faiz orani hatasi mi?
Her hafta% 12 faiz. Ya da iki katı.
Faiz ve 400,000 kira bedeli,
Faiz ve cezalarla 3,228 dolar.
Faiz ne kadardı?
İlk faiz ödemesinde anında kaybedecek evi.
Gecikmiş faiz ödemesi var.
Faiz alırken yakalanan herkesin iki elini birden…-… kestirmek istedi.
Faiz oranları.
Çünkü faiz işler, milyarlarca dolar para birikir.
Benim adım Faiz Abu Malik.
Faiz nedeniyle sermaye çoğaldı.