Examples of using Fedaisi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İki tane fedaisi var, onlar da beni arıyor.
Marcus Zerbib, şoförü ve fedaisi.
Yok, o lokantanın fedaisi.
Morganın fedaisi.
Blackstone ve iki fedaisi.
Funkın fedaisi, tek ödemeden fazlasını istedi de benzincide kavga mı ettiler acaba?
Kusura bakma dostum ama karımın kazağının içindeki parti özel bir davet ve fedaisi de benim.
Saldırıdan sonra mikrofonu aldı ve Falei yeni'' fedaisi'' olarak tanıttı ve ona'' The Underboss'' Bad Luck Fale adını vererek kendisini de'' Real Rock n Rolla'' olarak adlandırdı.
Evet ama plaj partisindeki fedai Alexisi başka bir sarışınla gördüğünü söylemişti.
Kızlarla sıraya girmezsek fedai bizi içeri almayacak, bul artık.
Fedain olmaya karar verdim.
Fedai şeysi.
Samuray, fedai olmak ister misin?
Fedain olmaya karar verdim.
Fedai onun içeri girmesine izin vermedi.
Fedain nerede? Öldüreceksen öldür beni!
Masagoronun fedaisinin her zaman senin üzerinde olduğunu duydum.
Trende fedaiyi gördünüzmü?
Ya da fedaileri vücudundaki her kemiği kırar.
Çünkü ben bir fedai değilim ve burası da gece kulübü değil.