Examples of using Fon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fon, Bu sağır çocuk,
Miras değil, fon.
tabiki, fon eksikliği yaşıyorlar.
Evet.- Evet. Aynı alıcı, aynı fon, evet?
Ama sen çalışman için çabucak fon bulmuşsun gibi görünüyor.
Evet.- Evet. Aynı alıcı, aynı fon, evet?
Evet. Aynı alıcı, aynı fon, evet?- Evet.
Evet.- Evet. Aynı alıcı, aynı fon, evet?
Manchurian Global, o korkunç pis işlerinden yapmam için fon vermişti.
Evet. Aynı alıcı, aynı fon, evet?- Evet.
Evet. Aynı alıcı, aynı fon, evet?- Evet?
İnernet kumarı yok, fon yok, saçmalamak yok ve avrupa da yok.
Fon başvurunuzun reddine oy verdik.
Senin araştırmana fon sağlayan insanlar, doktor.
Fon sıkıntısı nedeniyle projemiz başarısız oldu.
Fon yönetim Kurulu anlaşmayı 7 Temmuzda yürürlüğe koyacak.
Courtney fon için öğrenci konseyine olası bir aktivite getiriyor.
Pekâlâ, öğrenci sağlığı hizmetlerine fon tahsis edilmesine ne diyorsun?
Fon derken neyi kast ediyorsunuz anlamıyorum.
Fon üzerinde yetkilisin.