Examples of using Formdaki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doganin isleyisi her yerinde aynidir. Bu spiral formdaki galaksinin neresine gidersek gidelim.
belirli bir karışımı ile kullanım için pazarlandıkları formdaki farmasötik ilaç ürünleridir
Doldurulmuş form ve eklerini Göçmenlik Dairesinin hizmet noktasına bizzat götürün.
Vergi indirim formlarını imzalamak için.
Formumu gelip kendim bırakmak istedim. Sormak istediğiniz soru varsa, hemen cevaplayayım.
Takım yeni forma alabilsin diye şeker satıyormuşum gibi hissediyorum ben.
Formumu dikkat et.
Forma yok, seyirci yok, amigo kızlar yok.
Değişik formlarda oniki tane kuzenim var.
Yabancı yaşam formlarından örnekler toplayacak ve Dr. Mittenhanda rapor vereceğim.
Formumu işleme alın.
Bu formlara bir şey dökersem boku yerim.
Golf oynamak için formda olmaya gerek yok.
Çeşitli formlara bürünebiliriz.
Müdire Hanım, eğer forma giyersem babam okula gelmeme izin vermez.
Senin takımın için kim forma ziyan eder ki?
Seni forma sokmam gerekecek.
İzin formlarını getirdim ama acele etmen gerekmiyor.
Bana uzaylı yaşam formlarını Dünyadan uzak tutmaya yardım edebileceğini söyledi.
Seni tekrar forma sokmak için canına okuyacağım.