GÖZÜKTÜĞÜ in English translation

it looks
görünüyor
görünecek
duruyor
görünür
görünmesini
bak
gözükmesini
bakın
sanki
benzemesini
seems
görünüyor
sanki
galiba
gibi görünüyor
görünen
gözüküyor
geliyor
anlaşılan
görünür
öyle
seemed
görünüyor
sanki
galiba
gibi görünüyor
görünen
gözüküyor
geliyor
anlaşılan
görünür
öyle

Examples of using Gözüktüğü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Geleneksel bir müslümanın nasıl gözüktüğü klişesini yıktım.
And I have kind of broken the stereotype of what a traditional Muslim looks like.
Buradan para gibi gözüktüğü kesin.
Sure looks like money from way over here.
Polis, adamın karısının ölü gibi gözüktüğü fotoğraflarını çeker.
Cop takes pictures of his wife, who looks dead.
Bu çılgınlık. Nasıl gözüktüğü kimin umurunda?
Who cares how it looks? This is crazy?
Ne kadar mutlu gözüktüğü umurumda değil.
I don't care how happy he looks.
Önemli olan nereden olduğu değil, Nasıl gözüktüğü!
It doesn't matter where he's from, but how he looks!
Fenotipim ise saçımın gerçekte nasıl gözüktüğü.
My phenotype is what my hair really looks like.
Herkesin uykuda gözüktüğü ve sadece bizim aydınlanmış olduğumuz bu dünyada, sadece bu şekilde yaşayabilirim.
That is the only way I can live in a world where everybody seems asleep and we are the only ones awake.
Sadece bizim aydınlanmış olduğumuz bu dünyada, Herkesin uykuda gözüktüğü ve sadece bu şekilde yaşayabilirim.
In a world where everybody seems asleep, and we are the only ones awake. This is the only way I can live.
Aslında iyi de takım olmuştuk. Tam da ilk kez müttefik olmuşuz gibi gözüktüğü zamanda kalbine kazığı sokuverdim.
We actually made quite a team, and just when it looked as though we might for once be allies.
Fiziğin cnin sıkça gözüktüğü görecelik gibi bölümlerinde,
In branches of physics in which c appears often, such as in relativity,
Almanların petrol çöplüğü gibi kullanıyor gözüktüğü Caprus Magna, Cyrenaicada bir Roma limanı.
Caprus Magna, a Roman port in Cyrenaica, that the Germans appear to be using as a petrol dump.
bu uzaklıktan dünyadan yıldızların gözüktüğü gibi gözüküyorlar.
so varied that from this distance they appear like the stars from Earth.
Neden o film R alırken benim kasık tüyüm gözüktüğü için biz NC-17 alıyoruz?
Why should that film get an R? And why, for seeing my pubic hair, do we get an NC-17?
Küçük kızınızın gerçekten küçük kızınız gibi gözüktüğü bir fotoğrafı var mı?
Do you have a picture of your little girl that your little girl actually looks like?
Neyse ki Marisin elinde, adamın düğününde şampanya dağıtırken fiyat etiketinin gözüktüğü fotoğrafları vardı.
Fortunately, Maris has photos she took at his wedding, showing the label on the champagne.
İki hafta önce New Yorkta yapılan nafaka oturumunda, hata olduğu gözüktüğü için, yerine getirilmemiş bir yükümlülüğünüz var.
You have an outstanding warrant for failing to appear at a child-support hearing in new York two weeks ago.
gücünü garantilemek için… gizlice onun ölmesini isteyen bir oğul. Babası için endişeleniyormuş gibi gözüktüğü hâlde.
power for himself. A son pretending to be concerned about his father when he secretly wishes for his father to die.
Abim, Kathy Irelandın beyaz bir bikiniyle buz gibi gözüktüğü bir ek olduğunu söyledi.
And my brother said there's a foldout of Kathy Ireland in a white bikini looking"cold.
CBS Evening News, bin Ladinin sol gözünün üstüne isabet eden merminin sol gözbebeğini patlattığı ve parçalanan kafatasının ön kısmından beyninin gözüktüğü bir fotoğrafın olduğu yönünde bir haber yayınladı.
CBS Evening News reported that the photo shows that the bullet which hit above bin Laden's left eye blew out his left eyeball and blew away a large portion of his frontal skull, exposing his brain.
Results: 56, Time: 0.0262

Gözüktüğü in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English