GÜVENLI DEĞILDI in English translation

• it wasn't safe
• weren't secure

Examples of using Güvenli değildi in Turkish and their translations into English

Burası güvenli değildi ama bir gün onlara katılacağım.
Wasn't safe for them here, but, uh, I will join them one day.

Devreler güvenli değildi.
The circuits weren't safe.

Sue Bittanyi toptan fırlatmaya çalıştı ama bu güvenli değildi.
Brittany out of a cannon, but it wasn't safe.

Sağlıklı seçenek buydu, çünkü su içilecek kadar güvenli değildi.
That was the healthy choice-- right-- because the water wasn't safe to drink.

Durumumuz öyle fenaydı ki tek girmemiz güvenli değildi.
In our condition, it was not safe to go in here alone.

Yapmak zorundaydım… çünkü, burada güvenli değildi.
I had to because she was not safe here.

O dans o kadar da güvenli değildi.
That dance wasn't that safe.

Evet, eminimki Athenanın Quinne söylediği güvenli değildi.
Yeah, sure I know what Athena told Quinn was unsafe.

Hiçbir yer güvenli değildi.
Nowhere is safe.

Hiçbir yer güvenli değildi.
Nowhere was safe.

Ama bir şey oldu ve yanında kalmam benim için güvenli değildi.
But something happened, and… it wasn't safe for me to be with you.

Kuveytin'' kurtuluşu'' sırasında bizim için güvenli değildi.
Wasn't safe for us during the… liberation" of Kuwait.

evim artık benim için güvenli değildi.
suddenly my own home wasn't safe anymore.

Ve birden, kendi evim artık güvenli değildi.
And suddenly, my own home wasn't safe anymore.

Eğer sizin için önce, bile az çok artık güvenli değildi.
If it wasn't safe for you before, it's even less so now.

hiçbir yer güvenli değildi.
nowhere was safe.

Senin olduğun vagonu takip ettim. Güvenli değildi.
It wasn't safe. I had to follow your wagon.

Açık denizler artık güvenli değildi.
The high seas weren't safe anymore.

Artık bizim için güvenli değildi.
Wasn't safe for us there anymore.

Hayır, orası güvenli değildi.
No, it wasn't a safe place.