Examples of using Güvenlik şefi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kendini daha fazla kredi vermen gerekir güvenlik şefi. Hepsi bu.
Sakın beni suçlamaya kalkma Güvenlik Şefi.
Don't try and blame this on me, Constable.Sana olanları anlattım, Güvenlik Şefi.
I told you what happened, Constable.Güvenlik şefi.
SECURITY CHIEF.Güvenlik şefi müdürü, Bhimsingh Thappanın kızı.
Chief Security Officer Bhimsingh Thappa's daughter.Güvenlik şefi, gösteri için Bhimsingh Thappada.
The chief security officer for the show is Bhimsingh Thappa.Seni güvenlik şefi yaptım. Hayat gayen ne demiştin?
I made you the Chief Security Officer… what did you say your lifetime goal was?Başkomiser ve Kuzey bölgesinin güvenlik şefi.
Captain and Chief Security officer for northern district.İşbirliği yap, Güvenlik Şefi!
Be cooperative, Mr. Chief Security Officer!Ben güvenlik şefi Alfredo!
This is security chief Alfredo speaking!Güvenlik şefi olarak, ben asla… Tamamen haklı.
As Chief of Security, I would never… it's all right.Bu geminin güvenlik şefi olarak Eserin gemiye alınmasına itiraz ediyorum.
As chief of security on this ship, I would like to severely protest bringing the artifact aboard.Güvenlik şefi olarak, Ben sadece rutin teftiş yapıyorum.
As the security chief, I am just doing my routine inspection.Ben on yıl güvenlik şefi oldum ve sadece bıçak kullandım.
I was the security chief for ten years and I only ever used knives.Güvenlik şefi de gelmedi.
Neither did the security chief.Güvenlik Şefi benim.
I am the chief of security.Güvenlik Şefi Holmes, anahtarı sürekli yanında taşıyor.
Holmes, the security chief, carries it on him at all times.Güvenlik şefi zayıf noktaları arayarak siteyi kontrol ediyordu.
The security chief monitored Güvenlik Şefi olarak, ona.
As Security Chief, I can't let.Güvenlik şefi bu video kaydını senin için yolladı.
Head of surveillance sent me over this security video for you.
