Examples of using Şef in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Orada birkaç yönetici şef var dimi?
Şef, topu aldı,
Şef, sizce, bir konser için… hazır mıyım? Özgünlük?
Peki şef ama onlara bayıldığını biliyorsun.
Başka bir deyişle Şef… bana 200 dolar borçlusunuz.
Şef sensin, kim sana uyarı verecek?
Binlerce farklı şef, binlerce farklı kung pao tavuğu pişirecek.
Şef Futu, Shelun ve Buluzhen dışarıda… size veda etmek istiyorlarmış.
Şef! Bayanlar baylar,
Millet! Şef bana Jake ile ilgili iyi haberler verdi.
Stan, Şef oraya yalnız girme diyor.
Şef sensin, kim sana uyarı verecek?
Bir sürü iyi, genç şef var ortalıkta, kolaylıkla birini bulursunuz.
Şef yolda geliyor. Hayır, yok.
Ağlamayı kes. Size Şef Loriden'' Foxtrot'' un son bölümünü çalacağım.
Stan, Şef oraya yalnız girme diyor.
Günaydın şef.
Pek çok ünlü şef, yemeklerini beğendiremediği için onun elinde can verdi.
Son bölümünü çalacağım. Size Şef Loriden'' Foxtrot'' un.
Japonlarla savaşırken ölen üç şef var ailemizde.