Examples of using Geç saat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gecenin bu geç saatinde içmekten hoşlanmam.
Geç saatler-- yorgun.
Günün geç saatlerinde, araç nakit yüklü olacak.
Genelde geç saatteki toplantıya gelirdin.
Günün geç saatleri.
Gecenin bu geç saatinde ben aç mıyım?
Daha da iyisi, gecenin geç saatlerinde bir silah teklifiyle geldiğini doğruluyor.
Gecenin bu geç saatinde gerçekten bir fincan kahve ister misin?
Yine de günün geç saatinde benimle görüştüğünüz için sağ olun.
Geç saatteki trenle eve gidiyormuş.
Efendim, gecenin bu geç saatinde neler yapıyoruz?
Yakın çatışmalar akşamın geç saatlerine kadar sürdü.
Gecenin geç saatlerinde bir şövalye ile tanışma.
Gecenin geç saatinde… Çok güzel!
Romantiklik, gece geç saatler ve II.
Sorun nedir? Geç saate kadar dışarıda kalmanı sevmiyorum?
Babam geç saate kadar eve gitmiyor. Temizlikçi.
Babam geç saate kadar eve gitmiyor. Temizlikçi.
Peki. Gecenin geç saatinde itiraf yok.
Gecenin geç saatlerine kadar birlikte oturmuşlardı.