GELIŞTIRMEYI in English translation

to develop
geliştirmeye
gelişmesi
oluşturmamızı
gelişimine
to improve
geliştirmek
iyileştirmek
gelişmeye
artırmak
ilerletmek
arttırmak için
düzelmeye
development
gelişim
kalkınma
geliştirme
gelişme
imar
to enhance
artırmak için
geliştirmek için
arttırmam
güçlendirmek için
geliştirip
artırılması için
to upgrade
yükseltme
geliştirmeye
güncellememi
yenilemeye
geliştirebilmek için
yenilenmesi için
güncelleyebilir miyim diye
modernize etme
enhancements
geliştirme
iyileştirme
gelişim
güçlendiren
geliştirecek
artırma
to cultivate
yetiştirmek
işlemeyi
geliştirmeye
ekip biçme
to better
iyi
geliştirmemi
güzelleştirmek için
daha

Examples of using Geliştirmeyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Eğer Kuzey nükleer silah geliştirmeyi bırakmazsa Güney
If the North doesn't give up developing nuclear arms,
Eğer bu zımbırtıyı geliştirmeyi başarırsam karı seninle yarı yarıya bölüşürüz.
If I can develop this gizmo, I will split it with you fifty-fifty.
Karadağ, turizm sektörünü geliştirmeyi umut ediyor. Karadağ Hükümeti.
Montenegro hopes to continue developing its tourism industry. Government of Montenegro.
Sırbistan, şiddeti bitirmeyi ve ülke gençliğini geliştirmeyi hedefliyor.
Serbia aims to end fan violence, foster youth.
Bu, kendim hakkında hep geliştirmeyi istediğim bir özelliktir.
That's something about me I have always wanted to work on.
Çoğu kişi geliştirmeyi denedi.
Many have tried to develop it.
Onları kullanmam çünkü karakterimi geliştirmeyi tercih ederim.
I don't use them because I prefer to build character.
Ve tabi ki ben de model geliştirmeyi istiyordum.
Of course, I wanted to build models.
Bu güzellik sadece bir geliştirmeyi değil, iki geliştirmeyi temsil ediyor.
This beauty represents not one, but two upgrades.
Ve sonra Michigan Gölünün kıyısındaki ilaç fabrikasında bir aşı geliştirmeyi başardım.
And at a pharmaceutical plant in Michigan, I succeeded in developing a vaccine.
Öldürmekle tehdit etti.- Nasıl anladın?- Bir süper silah geliştirmeyi reddettim.
When I refused to build her a super weapon, She threatened my life.
Acaba Bayan Dawes, Madelinenin de güçlerini geliştirmeyi deneyebilir mi?
I wonder, could Miss Dawes try developing Madeleine's powers too?
Avcılık yerine toprağı geliştirmeyi düşünseydi eğer.
If only he would think of improving the land instead of hunting.
Jin-woo bir yıldır oyunu geliştirmeyi durdurmamız gerektiğini söylüyor.
Jin-woo kept saying we should stop developing the game since last year.
Ama aynı zamanda birşeyleri geliştirmeyi sevdiğimi unuttun.
But you forgot I also like to build things.
Yani yeni arayüzler geliştirmeyi unuttuk.
So we have forgotten to invent new interfaces.
Orijinal Zune tasarımını geliştirmeyi hedefleyen Zune 80 modeli,
Aiming to improve on the design of the original Zune, the Zune 80/120
Geliştirmeyi kolaylaştırmak için, işletim sistemi sunucusunun kullanıcı alanında veya çekirdek alanında çalışmasına izin verdiler.
In order to ease development, they allowed the operating system server to run either in user-space or kernel-space.
Yazarlar hikayeyi geliştirmeyi deniyorlar, onu daha eğlenceli
The writers try to improve upon, uh, the storyline
Accenture, Symbian tabanlı yazılım geliştirmeyi ve 2016 yılına kadar Nokiaya destek hizmetleri sağladı;
Accenture will provide Symbian-based software development and support services to Nokia through 2016; about 2,800 Nokia
Results: 136, Time: 0.0663

Top dictionary queries

Turkish - English