Examples of using Getir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geri getir ve bırak.
Onu sen getir. Tamam.
Sen kahveyi getir.
Phile, onları tatile getir diyorum ama dönerken bavula koymayı unutuyorum.
Erna, kağıt kalem getir yazarımıza.
Sen! Bana uzun bir bez parçası ya da kemer getir.
Getir… Pozitif enerjiyi.
Onu sen getir. Tamam.
Onu eve getir.
Onu eve getir.
Crimson Atıklarından teknolojiyi getir… Catra, o ayak işinden hiçbir zaman dönmeyecek.
Gitmeden, Roscoe, Frede büyük bir bira getir.
Sen! Bana uzun bir bez parçası ya da kemer getir.
Tatlım! Hepsini getir bugün sınır yok!
Chadwick, beyefendiye mantoyla şapka getir.
Sizin için biraz taze et getir.
Atını getir.
Champ, bir bardak çay getir.
İçecek bir şey de getir.