Examples of using Gidersek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu santral nükleer erimeye sebep olacak. Eğer gidersek.
Gidelim, Claire. Ne kadar hizli gidersek o kadar az acitir.
Ama bir sonraki saat içinde gidersek, Champs-Elyséesde kahvaltıyla uyanabiliriz.
New Yorka gidersek bizimle gelecekler.
Farklı okullara gidersek nasıl dost kalacağız?
Marsilyaya gidersek… gökdelenlerin çatısında yürüyeceğim.
Şimdi gidersek, onu sorgular ve birkaç saate döneriz.
Eğer gidersek, hiçbir şeyin önemi kalmaz.
Ne çabuk gidersek o kadar iyi.
Ya biz gidersek ve yanıldıysanız?
Değişik bir yoldan gidersek Mühendisliğe ulaşmamız bir kaç saat alır.
Eğer şimdi gidersek, hepimizi birden asla yakalayamazlar.
Ancak şimdi gidersek bir şansımız olur.
Bu taraftan gidersek, Rio Grandeyi geçmiş olacağız.
Eğer polise gidersek biz de ölürüz.
Gidersek mutlu olurum.
Şimdi gidersek tüm bunlar boşuna yapılmış olacak.
Eğer gidersek yalan söyleyeceğimizi… Ruslara yanlış bilgi vereceğimizi söyle.
Çünkü yanlış yöne gidersek, Kızların bağırdığını duymayacağız.
Biz bunun içindeyiz eğer ölüme gidersek, bu gidişi iyi vermeliyiz.