Examples of using Gitmeyen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yönetmen konusuna gelince… doğru gitmeyen bir şeyler olduğunu duydum.
Hiçbir yere gitmeyen ama kendi başlarına.
Evet. Aldoviada yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Gelecek sefere hosumuza gitmeyen insanlarla sagir gibi konusalim.
Neden?- Ya yolunda gitmeyen bir şey olursa?
Yolunda gitmeyen pek çok şey olabilir.
Evet. Aldoviada yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Burada hoşuma gitmeyen tek şey… şu resim.
Ben de onu insanlardan kaçan… hiçbir yere gitmeyen tuhaf bir tipe çevirdim.
Birlikte olması gereken ama gitmeyen iki element gibi.
Neydi o? Bir yere gitmeyen insanların sesi?
Hoşuna gitmeyen bir şeye nişan al ve tetiği çek. Açık kapalı.
Ben de onu insanlardan kaçan… hiçbir yere gitmeyen tuhaf bir tipe çevirdim.
Şehirden çıkmak bana iyi gelecek… hiçbir yere gitmeyen… bu kanallardan uzaklaşmak.
Yeteneğinin peşinden giden ya da gitmeyen Truck Sugar.
Ve bu, güzel gitmeyen hiçbirşeyin başlangıcı olurdu.
Hokey maskelerimizi taktığımız sürece yolunda gitmeyen ne olabilir?
Aşağıda kesinlikle yolunda gitmeyen şeyler var.
Teşekkürler. Pariste yolunda gitmeyen ne oldu?
Otuz yıl sonra gördüğüm tek şey hiçbir yere gitmeyen tozlu bir yol.