GITMIYORUM BEN in English translation

• i'm not going
• i'm not leaving

Examples of using Gitmiyorum ben in Turkish and their translations into English

Neden bir aşçılık okuluna gitmiyorum ben?
Why don't I go to cooking school?

Hiçbir yere gitmiyorum ben.
I leave him behind.

Bugün okula gitmiyorum ben.
I'm not going to school today.

G-Gina, hayır, Sırbistana gitmiyorum ben.
Gina, no, I'm not going to Serbia.

Evet, şey… New York Üniversitesine gitmiyorum ben.
Yeah, um… I don't go to NYU.

Taciz seminerine falan gitmiyorum ben.
I am not going to any harassment seminar.

Biz gidiyoruz. İşim bitene kadar gitmiyorum ben.
We're going. I'm not leaving until I'm done.

Bir yere gitmiyorum ben.
I'm not going away.

G-Gina, hayır, Sırbistana gitmiyorum ben.
G-Gina, no, I'm not going to Serbia.

Ne zaman bana silah ya da füze hatta kadın bile doğrultsa, sen- Gitmiyorum ben hiçbir yere.
You have been there every single time I have had a gun or a missile or even a woman pointed in my direction-- I'm not gonna leave.

Huzurevine gitmem ben.
I'm not going to a nursing home!

Bir orospuya gitmem ben!
I'm not going to a hooker!

Oraya gitmem ben.
I'm not going out there.

Gitmem ben oraya.
I'm not going in there.

Hayır, siyah bir berbere gitmem ben Winston.
No, I'm not going to a black barbershop, Winston.

Geri gitmem ben oraya.
I'm not going back.

Ormanda kulübeye gitmem ben.
I'm not going to a cabin in the woods.

Erkek okuluna gitmem ben.
I'm not going to no school.

Dansa gitmem ben.
I'm not going dancing.

Yeniden okula gitmem ben.
I'm not going to school again.