Examples of using Hâlâ sağ in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aradan 12 sene geçti, o hâlâ sağ ve ikimiz de geceyi atlatabilmek için makineler kullanıyoruz.
Zogu öldür, cesedinin içini boşalt, ara sıra içine girip gez ki onu hâlâ sağ sansınlar.
onu koruyan kişi hâlâ sağ olabilir.
Bize eski tanıdıklarını, hâlâ sağ olup olmadıklarını, bazı eski sokakların hâlâ yerinde durup durmadığını, değişen şeyleri soruyorlar,” diyor.
Şimdi düşünüyorum da… şanslı ki hâlâ sağ ve burada… Meksikada.
Dolayısıyla aslında neden hâlâ sağ olduğumu bilmiyorum Moira…-… çünkü o şeye sahip değilim.
Rachelın hâlâ sağ olma ihtimali oldukça, ona göre davranmak zorundayız.
Yani 30 sene sonra hâlâ sağ isek bizim yaşlı hâlimizi bulup buraya geri gönderirler
Yani 30 sene sonra hâlâ sağ isek… bizim yaşlı hâlimizi bulup buraya geri gönderirler… ve biz de onları normal bir iş gibi öldürürüz.
Callen onun hâlâ sağ olup olmadığını… sağsa nerede tutulduğunu bilip bilmediğimizi sordu.
Birbirinizi suçlamakla o kadar vakit harcıyorsunuz ki… hâlâ sağ olma sebebimizin kendimiz olduğunu anlamıyorsunuz.
Birbirinizi suçlamakla o kadar vakit harcıyorsunuz ki… hâlâ sağ olma sebebimizin kendimiz olduğunu anlamıyorsunuz.
Şeyh Hakam bir korkuluktu ve kaynaklarımın bana dediğine göre Omar Fatahın hâlâ sağ olma ihtimali yüksek.
Keşke babam hala sağ olsaydı.
Kız hala sağ.
Şimdi eğer çocuklarınız hala sağ ise onları bulacağız.
Hala sağ olması ve evine dönmesi için dua ediyoruz.
Sadece onun hala sağ olmasını umuyorum.
Hala sağ.
Brataca göre Ramiusun hala sağ olması onu en muhtemel hedef yapıyor.