Examples of using Hâlâ sadece in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet. Hâlâ sadece dostuz.
Hâlâ sadece babamı görüyorum.
Yani elimizde hâlâ sadece Tomazaki var.
Hâlâ sadece sen ve ben varız.
Hâlâ sadece üst popo
Benim için hâlâ sadece o kadın.
Hâlâ sadece bir çöp toplayıcısı.
Hâlâ sadece bir çöp toplayıcısı. Hepsi borç.
Böylece altı yalnız ay daha geçti ve hâlâ sadece Harry ve ben vardık.
Tom ve Mary hâlâ sadece çocuk.
Tanrı yardımcım olsun Buffy, hâlâ sadece sen varsın.
M ulaşan kahramanımız hâlâ sadece 90,72 kg ağırlığındadır,
içten içe kendinden nefret ediyorsun. Yani hâlâ sadece kendine bakıyor ve kendini düşünüyorsun.
Evet, şimdilik hâlâ sadece ölü hipsterlar ama henüz dönüşmediler.
Bana göre ise bu hâlâ sadece bir linç etme ağacı.
Hala sadece gerekliler.
Ben hala sadece Bay ve Bayan Sprinklesı tanımaya çalışıyorum.
Bu ameliyat hala sadece teoride geçerli.
Bunca geçen şeyden sonra bile hala sadece sorun çıkartan bir bebekten farksızsın.
Tomun hala sadece on üç yaşında olduğuna inanabiliyor musun?