Examples of using Hâlâ açık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Patron gözleri hâlâ açık.
Diğer tüm ışıklar hâlâ açık.
Özel bir… Pencere hâlâ açık.
Hâlâ açık olan bir yer biliyorum.
Satacak bir şeyimiz kalsaydı biz hâlâ açık olurduk.
Amirim, elektrik hâlâ açık.
Oy kutuları hâlâ açık.
Özel bir… Pencere hâlâ açık.
Hâlâ açık olan bir yer biliyorum.
Pekâlâ. Üçüncü caddedeki lokanta hâlâ açık mıdır?
Büyüme kıkırdakları hâlâ açık.
Yani arka kapı hâlâ açık mı?
Pekâlâ. Üçüncü caddedeki lokanta hâlâ açık mıdır?
Hattı hâlâ açık.
Kapı hâlâ açık.
Çizgi roman dükkânı hâlâ açık.
Merak etmeyin, bar hâlâ açık.
Baba, fermuarım hâlâ açık.
Ben de. Hayır ama bu hâlâ açık.
Ben de. Hayır ama bu hâlâ açık.