Examples of using Hakem in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hakem sahayı kontrol etti
Basketbol sahasında bıçaklanan hakem!
Hakem düdük çaldı.
İki hakem var.
Sayın hakem, iyi bir veri tabanı olmadığı sürece algoritmaların hepsi anlamsız olur.
Eğer hakem bulamazsak, maçı bitirmek zorunda kalırız.
Bekleyin… Ofsayt diyor! Yan hakem bayrağını kaldırıyor!
Adam ölüyor. Ben hakem değil gözlemciyim.
Turnuvadan ayrılacak hakem triolarımız var.
Hakem yok, kural yok.
Bizim hakem olduğumuzu unutma!
Bunu beş hakem ve 30 milyon insan karşısında yapabilirler mi?
Sayın hakem, üzgünüm ama bu çok büyük bir varsayım.
Hadi, hakem!
Adam ölüyor. Ben hakem degil gözlemciyim.
Hazırız oğlum… Bud… Hakem.
Uefa Hakem Komitesinden Sayın Collina.
Altı hakem var.
Haleflik ayinini tamamladığını hakem onayladı.