HAKIKI in English translation

real
gerçek
çok
asıl
ciddi
esas
öz
gercek
reel
hakiki
genuine
gerçek
samimi
içten
orijinal
sahici
özgün
hakiki
true
doğru
gerçek
sadık
geçerli
hakiki
authentic
otantik
gerçek
özgün
orijinal
sahici
orjinal
hakiki
actual
gerçek
asıl
aslında
güncel
fiili
hakiki
bona fide
hakiki
veritable
gerçek
hakiki
tam
adeta
original
orijinal
orjinal
asıl
ilk
özgün
gerçek
esas
köken
truest
doğru
gerçek
sadık
geçerli
hakiki
non-bogus
replete
dyed-in-the-wool

Examples of using Hakiki in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sana burada hakiki Call of Duty var.
I have got the original Call of Duty right here.
Onlar hakiki savaş kahramanları.
They are bona fide war heroes.
Bunun ne olduğunu bana söyleyecek kişiye hakiki soğuk bir bira ısmarlayacağım.
An actual cold beer to anyone who can tell me what that is.
Kusura bakma Clerici, ama hakiki faşist böyle konuşmaz.
But a dyed-in-the-wool Fascist doesn't talk like that. Sorry, Clerici.
Hakiki görünüyor. Evet, hakiki olduğu kesin!
It looks authentic. Yeah, no shit, it's authentic.
Hakiki aşkım, taparcasına sevdiğim bu gece tiksindiğim şeylerden bahsetmek niyetindeyim.
Truest love, my most adored, I speak this night of things abhorred.
Bahse girerim bu ailenin hakiki soyadı değildir. Goodweather.
I will wager that's not your family's original name. Goodweather.
Hakiki akıllı. Gördün mü?
Bona fide smarty-pants. See?
Hap saldırısı!- Hakiki kılıç saldırısı!
Pill attack!- Actual sword attack!
Bu Yer Çekimsiz Adamın ilk hakiki sırt çantası.
This is the first, authentic backpack owned by The Man Without Gravity.
Hakiki tamirci benim!
I am the truest repairman!
Hakiki Mumbai Muscles?
The original Mumbai Muscles?
Hakiki ve gizli.
Bona fide and classified.
Kurallar öyle! Oyunun hakiki kuralları!
Those are the actual rules of the game! That's the rules!
Hakiki bir Filipin köylü pazarında ailemin yaptığı hakiki Filipin yemeklerini yemesi için.
Right here to taste some real Filipino food cooked by my family at an authentic Filipino farmers market.
Yalnızca hakiki Marvel hayranlarının var olduğunu bildiği uzayın kısımlarını görüyoruz.
We're seeing corners of space that only the truest Marvel fans knew even existed.
Hakiki güç.
The original power.
Hakiki bir ucube şovu?
A bona fide freak show?
Herifin köpekleri var. Hakiki köpekler.
Actual dogs. He's got dogs.
En hakiki arkadaşın kim, Kidlat?
Where is your truest friend, Kidlat?
Results: 952, Time: 0.0357

Top dictionary queries

Turkish - English