HAKKIMIZ in English translation

right
değil mi
doğru
tamam
hemen
sağ
tam
aynen
peki
iyi
düzgün
deserve
hak
layık
hakediyorsun
is
ol
çok
işte
ise
olun
dibs
hak
benimdir
ilk
önce
rights
değil mi
doğru
tamam
hemen
sağ
tam
aynen
peki
iyi
düzgün
are
ol
çok
işte
ise
olun
the rigt
we have
var
sahip
biz de
beri
elimizde
olduğunu
zorundayız
aldık
yaptık

Examples of using Hakkımız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bizim işimiz bu ve duygulanmaya hakkımız yok.
We don't get to have feelings. That's the job.
Onları çalma hakkımız yoktur.
They are not ours to steal.
Kaptan Amerika için av başlatıyorsa neden olduğunu bilmek bizim hakkımız.
A manhunt for Captain America we deserve to know why. is conducting.
Ağlamaya bile hakkımız yoktur.
Got no rights to cry for sorrow.
Ama düşündüm de para muhtemelen bizim hakkımız.
But come to think of it, that's probably meant for us.
Kaptan Amerika için av başlatıyorsa neden olduğunu bilmek bizim hakkımız.
If SHIELD is conducting… a manhunt for Captain America we deserve to know why.
Durum ne olursa olsun, saldırıya karşı korunma hakkımız var bizim.
We got rights to be protected against assault under any circumstances.
Üzerinde ya da bedeninin dışında her şeyi yapmaya hakkımız var.
We have got rights to everything on or outside your body.
Yasak yok. Sivil hakkımız var?
No, it's called civilian rights. Curfew?
Orada hiç hakkımız yoktur.
We have no rights over there.
KAMPÜS GEYLERİ Bizim Bedenimiz Bizim Hakkımız Teşekkür ederim.
Our bodies, our rights. Thank you.
Yasak yok. Sivil hakkımız var.
Curfew? No, it's called civilian rights.
KAMPÜS GEYLERİ Bizim Bedenimiz Bizim Hakkımız Teşekkür ederim.
Thank you. Our bodies, our rights.
Onu öldürme hakkımız var.
We got him dead to rights.
Mesela senin varisin olarak hakkımız var.
For instance, we have our rights as your heirs.
Mesela senin varisin olarak hakkımız var.
For instance, although we have rights as your heirs.
Bizim de hakkımız var.
We have rights.
Ama bizim de kendimizi korumaya hakkımız var.
BUT WE HAVE A RIGHT, TOO; TO PROTECT OURSELVES.
Sanırım küçük bir kutlama hakkımız.
I think that deserves a little toast.
Çünkü özgürlüğümüz için mücadele etme hakkımız var. Belediyeyi terk etmeyeceğiz.
We will not leave City Hal because we have the rigt to fight for our freedo.
Results: 987, Time: 0.036

Top dictionary queries

Turkish - English