Examples of using Haklar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama bu haklar senindir!
Şu'' haklar'' meselesini araştırdım. Haklısın.
Haklar, haklar.
Haklar hakkında konuşmak ister misin? Hakkın yoktu.
Haklar Yasası, anayasanın ilk 10 maddesi.
Haklar Yasası, anayasanın ilk 10 maddesi.
Haklar saklı kalmak kaydıyla haklar ve suçlamalar okunmasın.
Haklar uğruna bu sonsuz savaşlardakorkunç olan ne, biliyor musunuz?
Haklar uğruna bu sonsuz savaşlardakorkunç olan ne, biliyor musunuz?
Tıbbi haklar, şimdi ve daima'' mı?
Fox ve Aparicioyu haklar. Kubek ve Richardson.
Bana bazı haklar vermeni istiyorum. VIP Merkezi şefi olarak.
Ama her evlilikte eşit haklar vardır biliyorsun değil mi?
Tüm haklar, araştırma ve ofis saati.
ABDde din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.
Daha önce Manuel kardeşlerin işlettiği haklar satın alınınca.
uluslararası hukuk kuralları ve ulusal haklar.
Bu yeni kanunlar vatandaşlık haklar.
Norveçte eşit haklar.
Eğer o madde olmazsa diğer bütün haklar tehlikeye girer.