HATIRLIYORUM in English translation

i remember
hatırlıyorum
anımsıyorum
unutmadım
i recall
hatırlıyorum
anımsıyorum
geri
hatırladığım kadarıyla sheldonla içmeye çıkıp eve geldiğinde bana saldıran sendin
i recognize
fark
tanıyorum
hatırlıyorum
tanırım
kabul ediyorum
i remembered
hatırlıyorum
anımsıyorum
unutmadım
i remembering
hatırlıyorum
anımsıyorum
unutmadım
i recognized
fark
tanıyorum
hatırlıyorum
tanırım
kabul ediyorum

Examples of using Hatırlıyorum in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Savaş Sanatını hatırlıyorum.{ Y: i} Gördün mü, Baba.
YOU SEE, FATHER, I REMEMBER MY ART OF WAR.
Hatırlıyorum da ilkini George Takainin ev sahibesinin evinde düzenlenmişlerdi.
I REMEMBER WHEN THEY HELD THE FIRST ONE IN GEORGE TAKEl'S LANDLADY'S HOUSE.
Ümitsiz olduğum zamanları hatırlıyorum.
I REMEMBER WHEN I WAS DESPERATE.
Adını ilk duyduğum zamanı hatırlıyorum.
I REMEMBER THE FIRST TIME I HEARD YOUR NAME.
Eski, ahşap bir sandıkta olduğunu hatırlıyorum.
I REMEMBER IT'S IN AN OLD, WOODEN TRUNK.
Evet, Herşeyi hatırlıyorum.
YES, I REMEMBER EVERYTHING.
Düşündüğü her şeyi, yaptığı her şeyi hatırlıyorum.
EVERY THOUGHT SHE THINKS, EVERYTHING SHE DOES, I REMEMBER.
Şimdi dinle, ilk sahneye çıktığım zamanı hatırlıyorum, tamam mı?
NOW LISTEN, I REMEMBER THE FIRST TIME I GOT UP ON STAGE, OKAY?
Gördün mü, Baba, Savaş Sanatını hatırlıyorum.
YOU SEE, FATHER, I REMEMBER MY ART OF WAR.
Baba, Savaş Sanatını hatırlıyorum.
I REMEMBER MY ART OF WAR.
Çok az şey hatırlıyorum.
I REMEMBER VERY LITTLE ABOUT IT.
Bir yerde okudum diye hatırlıyorum.
I REMEMBER READING IT SOMEWHERE.
Gördüğün gibi baba, savaş sanatını hala hatırlıyorum.
YOU SEE, FATHER, I REMEMBER MY ART OF WAR.
Bilmiyorum. Senin bize anlattıklarını hatırlıyorum.
WHAT I REMEMBER FROM WHAT YOU have TOLD US.
Bil ki şimdi hatırlıyorum.
NOW I REMEMBER.
Ama onu çok iyi hatırlıyorum.
BUT I REMEMBER HIM VERY WELL.
Hatırlıyorum, ben Will ile tanışmadan önce
I recall even before I met Will,
O gömleği hatırlıyorum fakat üç yıl öncesinden değil.
I do recognize that shirt, but not from three years ago.
Bizim düğünü hatırlıyorum da. Etrafıma bakıp şöyle demiştim.
Because I remember at our wedding looking out and thinking.
Eğer ayağa kullanıldığında hatırlıyorum. Ve tüm orman seyir okusun?
Remember when you used to stand up and recite the entire Jungle Cruise?
Results: 21492, Time: 0.0325

Top dictionary queries

Turkish - English