HATIRLAMAZ in English translation

• remembers
• remember
• reminding

Examples of using Hatırlamaz in Turkish and their translations into English

Bay Wick hatırlamaz ama onunla yıllar önce tanışmıştık.
Before my ascension Mr. Wick doesn't remember, but we met many years ago.

Yarın onu öldürttüğünü hatırlamaz zaten. Getirin onu.
Bring him back Tomorrow, she will have forgotten she killed him.

Birkaç günü hatırlamaz. O kadar günde insanlar o.
And when people come to assess your legacy… they won't remember those few days.

Beni nasıl hatırlamaz?- Rory?
Rory. How can she not remember me?

Nasıl olurda beni hatırlamaz? Beni hatırlamıyor?.
She doesn't remember me. How can she not remember me?

Son yemek dışındakileri hatırlamaz… bir sonraki dışında adımlarını göremezlerdi.
Can't see forward to any but the next. Don't remember any meal but the last.

Beni hatırlamaz gerçi ama.
Even if he doesn't remember me.

Marie-Jeanneı hatırlamaz olur muyum?
Of course I remember!

Evet, hatırlamaz olur muyum?
Yeah,'course I remember.

Evet, hatırlamaz olur muyum?
Yeah, of course I remember.

Hayır, beni hatırlamaz bile. Ne?
What? No, he won't remember me?

Seni hatırlamaz bile.
He won't remember you.

Seni hatırlamaz bile.
He doesn't remember you.

Anneler genellikle ne olduğunu hatırlamaz. Gladyste de olduğu gibi.
The mother doesn't remember what happened. In many cases, like with Gladys.

Çoğu kişi hatırlamaz kırk yıl önce ne yaptığını.
Most people don't remember what they were doin' 40 years ago.

Öyleyse bir şey hatırlamaz.
Then he doesn't remember a thing.

O zaman beni kimse hatırlamaz!
I won't be remembered!

Hayır, beni hatırlamaz bile.
No, he won't remember me.

Umarım beni hatırlamaz.
Hopefully, she won't remember me.

Gerçi o zamanları pek hatırlamaz.
Not that she remembers those times.