HATALAR in English translation

mistakes
hata
bir yanlış
yanlışlıkla
errors
hata
yanlış
bir sapıklık
wrong
yanlış
ters
var
hata
sorun
yanıldığını
haksız
failures
fiyasko
beceriksiz
yenilgi
başarısızlık
yetmezliği
hatası
arızası
kesintisi
yetersizliği
arızalanmış
bugs
böcek
hata
virüs
vosvos
dinleme cihazı
rahatsız
mikrobu
faults
hata
suç
fay
kabahat
flaws
kusur
hata
çatlağı
bir noksanlığı
defects
kusur
hatası
bozukluğu
iltica
defekti
bir defekti
missteps
yanlış bir adım
bir hata
blunders
gaf
hatası

Examples of using Hatalar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Aşkın ince olduğu yerde hatalar kalındır.
Faults are thick where love is thin.
Devrelerim mikro hatalar yaşıyor.
My circuits are experiencing micro failures.
Ama bu son hatalar serisinde… Ne oldu?
What is it? In the latest series of blunders…?
Hatalar, Skyler.
Pos}"Flaws," Skyler.
Eva hayatım. Yaptığım bütün hatalar için beni bağışlamayacak mısın?
Eva darling. Won't you forgive me for all the wrong I have done?
Bazı hatalar için bana e- posta gönderdi.
Sent me a patch for some bugs.
Evet, filmde hatalar vardı.
Yes, there are defects in the movie.
Basınç azalması ve diğer hatalar gözlemlenmedi.
Depressurizing or other faults are not observed.
Yönetimsel hatalar, bürokratik aksilikler
Administrative blunders, bureaucratic mishaps,
Yazılımı değiştiriyoruz. Hatalar üzerinde çalışıyoruz.
We have been modifying the software, we have been working out the bugs.
Çoğul, tekil değil. Hatalar.
Flaws. Plural, not singular.
Ama artık tamamlandılar. Başta hatalar vardı.
There were defects at first, but now everything is complete.
Eğer çıkarsak, birbirimizde hatalar bulmaya başlarız.
If we go out, we will start finding faults with each other.
Hatalar yaptığımı kabul ediyorum.
I admit I did wrong.
Ürünü İçin Tüm Hatalar Yükleniyor.
Loading All Bugs for Product %1.
Ama bu son hatalar serisinde.
But this latest in a series of blunders.
Çoğul, tekil değil. Hatalar.
Plural, not singular. Flaws.
Söylesene, son zamanlarda daha ne hatalar yaptım?
Why don't you tell me what else I have done wrong lately?
Çoğul, tekil değil. Hatalar.
Pos}"Flaws," plural, not singular.
Düzeltmem gereken bazı hatalar var.
I have got some bugs to fix.
Results: 1151, Time: 0.0468

Top dictionary queries

Turkish - English